Suudi Arabistan’da Kâbe İmamının Katılımıyla Kumar Oynandığı Sanılan Görüntü

Bundan anlaşılıyor ki, Allah’ın önceden bilmediği hiçbir şey yoktur. Ancak her şeyi hikmetinin ön gördüğü vakti-zamanı gelince emreder veya yasaklar. İmam Ebu Hanife ile İmam Muhammede göre bir Müslüman, dârülharpte gayri müslimlerden faiz alsa ve galip geleceğini bilmek şartıyla kumar oynasa, günahkâr olmaz. Dinin şiddetle yasakladığı bu yıkıcı kötülüğün pek çok âileyi sefil ve perişan ettiği her zaman görülmektedir. Demek ki, haram mal yenmez, ama menfaatı şahsından uzak, fakirlere verilir. Bundan sevap da beklenmez, sadece mesuliyetinden kurtulma esas alınır. Haram sayılan yoldan kazanılan diğer paralar da böyledir; onları iyi yerlerde harcamak yapılan işi meşrulaştırmaz; mesela elde etme yolu hırsızlık ise bunu hırsızlık olmaktan çıkarmaz, hükmünü değiştirmez. “Bir yarış tertipliyorum, başaranlara şu kadar ödül vereceğim, başaramayanlardan ise bir şey istemiyorum.” derse; yarışı kazananlar verileni alabilirler. Bu da meşru bir yarış olur, faydalı bir teşvik manasına gelen bir hizmet sayılabilir. Çünkü yarışı kazananlara veriyor, kazanamayanlardan ise bir şey almıyor; üçüncü sahsın ikramı oluyor. Örneğin eğitim içerikli, ders niteliğinde, dil, tarih, coğrafya, sanat, kültür, matematik, biyoloji, fizik, astronomi, müzik gibi birçok alanda mobil uygulamalar geliştirilmiştir. Bir kısım oyunlar malayani türünden emek zayi eden, vakit öldüren, faydasız ve hatta psikolojik olarak rahatsızlık verecek türden olabilir.

• Nasıl sonuçlanacağı önceden belli olmayan ihtimalli bir şeye bağlı kalarak mal vermek veya almak.
• Bütün şans oyunları başlangıçta eğlenmek ve vakit geçirmek için oynanır.
• Sonunda para kazanılan veya kaybedilen, zar, oyun kâğıtları, piyango, spor-toto, loto, iddaa, müşterek bahis gibi her türlü şans oyunu kumardır.
• Dört oyuncu, her biri iki oyuncu olmak üzere iki takıma ayrılır.

Baloot oyunu Suudi Arabistan’da “kumar” kapsamında değerlendirilmiyor. Sportif faaliyetlerde de aynı şeyleri söylemek mümkündür. Namaz geçirilmeyecek, kumara girmeyecek ve vücudun bir başkasına gösterilmesi caiz olmayan yerlerinin açılmasına meydan verilmeyecekse dinî bir mahzurdan söz edilemez. Her türlü taş ve kağıt oyununun haram olup olmama kriteri, kumar maksadıyla oynanıp oynanmamasına bağlıdır. Bir oyun kumar şeklinde oynanıyorsa kesinlikle haramdır. Fakat eğlencesine oynanıyorsa da oyunun caizliği konusunda belli kriterler vardır. Bu kapsamda herhangi bir oyunun caiz olması için aşağıdaki şartları taşıması gerekir. Sportif faaliyetlerde de aynı şeyleri söylemek mümkündür.

Kâğıt ve taş oyunları ile ilgili farklı görüşe sahip din âlimlerinin varlığı bir gerçektir. Parasız okey oynamak günah mı sorusunun cevabı yazımızın devamında. Keza Peygamberimiz (asm) Habeşlilerin gösterdiği mızrak oyunlarını Hz. Âişe (ra) ile birlikte seyretmiş ve bu tip eğlencelerin caiz olduğunu bizzat kendi hayatında göstermiştir. Kötülüğü yapmak haram olduğu gibi ona neden olmak da caiz değilidr. Bu açıdan böyle bir işe yardımcı olmak kişiyi sorumlu eder. Nitekim alimlerimizin çoğunluğu böyle bir şeyin haram olduğunu söylüyorlar. Dolayısıyla kumar programının yapılması caiz değildir.2. Ancak hem helal yönde hem de haramda kullanılabilecek bir program yapılmışsa bu haram olmaz. Fakat İslâm’ın meşru kıldığı bazı oyun ve eğlenceler de bugün bazı uygulamalarla helâl dairenin dışına taşılmıştır. Meselâ, güreş, yarış ve yüzmede, başkalarına gösterilmesi haram olan yerlerin açılması gibi. Sonunda para kazanılan veya kaybedilen, zar, oyun kâğıtları, piyango, spor-toto, loto, iddaa, müşterek Bettilt yeni giriş gibi her türlü şans oyunu kumardır.

İslâmiyet böylece ortaya mal ve para konarak oynanacak hiçbir şans oyununa izin vermemiştir. Eğer fakirlere, zayıflara ve düşkünlere yardım edilecekse, bu tip kurumlar kanalıyla olmasına gerek yoktur. Meselâ, iki kişi yarışa çıkmadan önce birisi, “Eğer beni geçersen sana şu kadar vereceğim, şayet ben seni geçersem bana şu kadar vereceksin.” derlerse böyle bir bahis kumara girer. Yani taraflardan birisi, ”Beni geçersen sana şu kadar vereceğim, fakat ben seni geçersem sen bana bir şey verme.” der ve anlaşırlarsa böyle bir iddia meşrudur. Bu hususlardan birisi söz konusu olunca meşru olmaktan çıkar.

Âişe ile birlikte seyretmiş ve bu tip eğlencelerin caiz olduğunu bizzat kendi hayatında göstermiştir. Bir şeyin kumar olması için karşılıklı şart olması gerekir. Mesela, bir kişi, “Bilirsen sana şunu veririm, bilemezsen senden şunu alırım.” şeklinde ikili şart koşması halinde kumar olur. Burada, “Bilirsen sana şunu veririm, bilmezsen senden şunu alırım.” şartı yoktur. Böyle olunca tek taraflı bilene verilen ödül oluyor.

Zar ve tahmine dayanan oyunların oynanması caiz görülmemiştir. Namaz ve ibadetlere engel olmamak ve harama girmemek şartıyla, oyun oynamak caizdir. Zamanı az bir para kazanma düşüncesiyle ekran / cep telefonu karşısında tüketmek, lüzumsuz ve yararsız şeylerle meşgul olarak heba etmek doğru değildir. Bunun gibi şehir, köy vs. tasarımı, mucitlik, okul öncesi etkinlikler, hayvanlar alemi, bulmaca, zeka geliştirme, film yönetmenliği, senaristlik vs. pek çok alanda faydalı içeriklere sahip oyunlar da vardır. Bu durumda bu tür siteler üzerinden işlem yapmak, para kazanmak ve bu tür sitelere zemin hazırlamak dinen yapılan işin hükmünü alacak ve caiz olmayacaktır. İmam Şâfiî’ye göre, satranç tenzihen mekruh, Ebû Hanîfe, Mâlik ve Ahmed b. “Alo Fetva Hattı”na iletilen “Ramazanda boş zamanlarımda kağıt, okey oynayabilir miyim? ” sorusuna “vaktin önemli olduğu, İslam dininin zamanı boşa geçirmeyi hoş görmediği” yanıtının verildiği bilinmektedir. Suudi Arabistan’daki “İskanbil Şampiyonası”, Türkiye’deki Güven Partisi’ni hatırlattı. Güven Partisi polis tarafından 50’den fazla baskına uğradı.

Boş yere geçen her ânın pek çok fırsatları da beraberinde götürdüğü kabul etmemiz gereken bir gerçektir. Çünkü insanın vakti dünyanın ömrüne nisbetle çok az ve kısadır. Bu bakımdan, tek bir saniyesi dahi altından daha kıymetli olan zamanın, ebedî hayata nur ve ışık tutacak meşguliyetlerle geçmesi gerekir. Bunun için, mü’minin ibadeti ve işi bir hayır üzere olduğu gibi, geriye kalan zamanı da manasız olmamalı, meşru dairede yaşanmalıdır. Tâ ki, bir taraftan kazanırken, diğer yandan kaybetmiş olmasın. Boş yere geçen her ânın pek çok fırsatları da beraberinde götürdüğü kabul etmemiz gereken bir gerçektir.

Piyango ve spor toto gibi oyunlar zaten kumar sayılmaktadır. Zira kumarın bütün özelliklerini içinde taşıyor. “Ortada karşılıklı bir para koyma -az veya çok- söz konusu ise, bu tür oyunlar haramdır. At yarışları, piyango, spor-toto-loto ve karşılıklı bahis bunlardan bazılarıdır. Ortada karşılıklı bir para koyma -az veya çok- söz konusu ise, bu tür oyunlar haramdır. İdarenin dince kumar sayılan bu işlemden kazandığı paranın bir kısmını veya tamamını kamu yararına, hayır ve hasenâta harcaması yapılan şeyi meşrulaştırmaz, helal hale getirmez.